Bir dönem bin mağazaya kadar çıkan Hangar’ın sahibi yeniden sektöre dönmeye hazırlanıyor
Birkaç yıl öncesine kadar ayakkabı sektörünün önemli oyuncularından biriyken batan Hangar Ayakkabı yeniden sektöre dönme çabasında. Şirket sahibi Alpaslan Selçuk, bilançoları iyi olmasına karşın bazı bankaların olumsuz tutumları nedeni ile zorlu bir süreç yaşadıklarını belirterek, “Yılların birikimi bir anda elimizden gitti. Ancak, düştüğümüz yerden yeniden kalkmayı planlıyoruz. Bu yönde ciddi çalışmalarımız oldu” dedi
Bir dönem bin mağazaya kadar çıkan Hangar’ın sahibi yeniden sektöre dönmeye hazırlanıyor
TÜRKİYE genelinde, binin üzerinde ürünleri satılan Hangar Ayakkabı, iç piyasanın yanı sıra, bir dizi ülkeye de ihracat yapıyordu. Avrupa, Afrika ülkeleri yanı sıra, Çin de ihracatın yapıldığı ülkeler arasında yer alıyordu. En son, Çorum’da kurulması planlanan ‘ayakkabı köyü’ projesi ile gündeme gelen şirket 5 yıl kadar önce içine düştüğü darboğazı aşamadı.
Hangar Ayakkabı’nın kurucusu Alpaslan Selçuk, “Fırsat verilsin, ayakkabıda ithalatı durdurup, 1 milyar dolarlık ihracat yapmanın öncülüğünü yapayım. 40 bin kişiye istihdam, yüzbinlerce aileye ekmek kapısı yaratalım. Ülkemize fayda sağlayabilmem için ticaret yapabilmemin önünün açılmasını istiyorum” diyor.
Çorum’da Ayakkabı Köyü kurma planları yaptığı bir dönemde, FETÖ ile ilişkisi ortaya çıkan bazı isimlerin ABD davetini kabul etmemesinin, sonun başlangıcına yol açtığını kaydeden Selçuk “Çorum’da teşvikli bölgede Ayakkabı Köyü projemiz vardı. Orada irili-ufaklı yüzlerce firmayı da ortak ederek, günde 500 bin çift ayakkabı üretimi planlıyorduk. Bölgede 40 bin kişiye istihdam sağlayacaktık. Yılların verdiği birikimle Çin’in bile ulaşamadığı rakamlarda ayakkabı üretimi yapacak ve o dönem 500 milyon dolar civarı olan ayakkabı ithalatına son verecektik. Hedefimiz 2 dolara ayakkabı satmaktı.
Şimdiyse 2,5 dolar civarına fabrika çıkışı yapılabilir. Çin’de şu anda 4 dolardan aşağı üretim çok zor. Oradan nakliyesini de düşündüğünüzde bizimle rekabet etme şansı kalmayacaktı Çin’in. Hatta bizim üretim gücümüz ve jeopolitik konumumuz sayesinde Çin, Avrupa’ya tek çift ayakkabı bile ihraç edemeyecekti. Biz bunları yapacakken gizli bir el sen yapamazsın diyene kadar her şey yolunda gidiyordu. Yılda 1 milyar dolarlık ayakkabı ihracatı yapacaktık. Bunların planları hazır, şu an imkanım olsa yapabilirim.”
BAŞIMA GELMEYEN KALMADI
Mali tabloları iyi olmasına karşın önce bazı bankalar ve Vergi dairelerinin kendilerini kıskaca almaya çalıştığını öne süren Selçuk, “Ayakkabı Köyü kurma aşamasında şimdiki adıyla FETÖ mensupları ve bazı Zaman Gazetesi yöneticileri beni Amerika’ya malum kişinin yanına götürmek istedi. Ben kabul etmeyince düğmeye bastılar. O zaman nasıl battığımı anlamamıştım. Ta ki, bunların yapmış olduğu darbe girişimi sonrasına kadar… Milyonlarca lira vergi ödediğimiz dönemde, ödenmemiş tek bir elektrik, su, telefon, vergi, SSK primi, kira, işçi maaşı olmamasına rağmen kredilerim geri çağrıldı.
ÇEKLER SON ANDA YAZILMAKTAN KURTULDU
Bu bir hata değildi, kasten yapıldı. Tüm bankalara yazılar gönderilerek, blokeler kaldırıldı. Defalarca görüşmemize rağmen, düşüm yazısının genel merkeze ulaşmadığını söylediler. Çokça tartışmalardan sonra vergi dairesinden elden ıslak imzalı bir yazı alıp, ilgili şubeye teslim ettik. Zorlamamızla blokeyi kaldırdık. 5-10 dakikayla çeklerimiz yazılmaktan kurtuldu. Zira hesapta çekleri karşılayacak paramız mevcuttu.
BİRÇOK ÇALIŞAN İŞİ BIRAKTI
Ön sipariş çekleri vermemize rağmen 2012’nin üçüncü ayından itibaren alacaklı olduğumuz firmalardan dahi hammadde ve ayakkabılar hemen hemen hiç gelmedi. O büyük bayi ve mağaza ağımız, dünya çapındaki fabrikamız hammaddesizlikten çalışamaz hale geldi. Bütün bunlar olurken, iki kez çalışanlarımızın tamamı SGK’lı olmasına rağmen SGK’dan onlarca kişilik ekiple inceleme aldılar. Çalışan bütün işçileri ve bizleri müthiş bir tedirginliğe itti. İşçiler kalan hammaddelerle ayakkabı üretecek pozisyonumuz varken, birçoğu iş bıraktı. Fabrika tamamen işleyemez hale geldi. İşçi sayısının azalmasıyla kalan işçileri kaybetmemek için zararına stoklardan ayakkabı satarak tüm işçilerin maaşlarını ödedik” dedi.
YÜZLERCE KAMYON KAPIYA YANAŞTI
Selçuk açıklamasının devamında şunları kaydetti: “İflas erteleme almadan, yakın vadeli ödemelerde büyük sıkıntı yaşayacağımı gördüğümden alacaklılarımla toplantılar yaptım. Yakın ödemeleri 4 ay öteleyelim, ben iflas erteleme almayayım, firmayı birtakım değerlerinizi satarak ve küçülterek toparlayacağımı beyan ettim. Bu arada tüm bankalar tüm kredileri geri çağırdı. Bankalara kredi kartlarımdan başka hiçbir borcum kalmadı. Ben, ‘hiç kimse panik yapmasın. Kimin ne alacağı varsa, fabrikam burada. Mağazalarım bunlar. Araçlarım bunlar. Alacaklarım bunlar bir konsorsiyum kuralım, iflas erteleme de almıyorum. Alacakların bedeli oranında eşit bir şekilde alın dedim. 15 gün boyunca tüm alacaklılar yüzlerce kamyonla bana ait firmamıza ait ürünleri faturalarımızı keserek, borcumuz karşılığında dağıttık.”
AYAKKABI İTHALATINI DURDURABİLİRİM
Alpaslan Selçuk açıklamasının devamında, sektöre yeniden güçlü bir dönüş hazırlığı içinde olduğunu kaydederek “ Benim devlete borcum yok, hatta 2,5 milyon TL’lik KDV alacağım var. Eğer fırsat verilirse o zaman engellenen Ayakkabı Köyü projemizi hayata geçirir, ithalatı durdururuz. Ayrıca yılda 1 milyar dolarlık ayakkabı ihracatı hedefimiz için çalışırız. 40 bin kişiye iş, yüzbinlerce aileye aş imkanı veririz. Ülkemize katma değer yaratırız.” diye konuştu. Hurriyet.com.tr