ALTIN 3.133,79
DOLAR 35,6268
EURO 37,1124
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 12 °C
Hafif Yağmurlu

Fikrini söyle fikrimiz olsun

10.02.2017
A+
A-

Düşünmek artık varlığını sürdürmek için yetmez, farklı olmak ve fikir üretmek zorundasın!

Fikrini söyle fikrimiz olsun

Fikrini söyle fikrimiz olsun

20 yıllık iş tecrübesini danışanlarına ayna tutarak, onlara alternatif çözüm yolları bulan Direm Fikir Atölyesi Kurucusu Didem Tınarlıoğlu, bu haftaki yazısında “Fikir”, “Düşünce”, “İnovasyon” ve “İnovatif Düşünce”ye dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

Didem Tınarlıoğlu’nun yazısı:

FİKRİNİ SÖYLE FİKRİMİZ OLSUN!

Descartes’in  “Düşünüyorum öyleyse varım.” meşhur sözünü hepiniz bilirsiniz.

Günümüzde yaşıyor olsaydı

Düşünmek artık varlığını sürdürmek için yetmez, farklı olmak ve fikir üretmek zorundasın.” şeklinde düzeltirdi sanırım.

Düşünce sahibi olmak  başka, fikir sahibi olmak  bambaşka anlamlar içerir. Hemen herkesin bir çok konuda düşüncesi olabilirken çok az konuda bir fikri vardır.didem_tinarlioglu_02

Fikir, karmaşık olanı şaşırtıcı bir biçimde basite indirger ve bir konu hakkında üretilen düşünceler olup, bir şeyi geliştirme amaçlıdır.

Oysaki düşünce yavandır, herhangi bir şey hakkında üretici ya da farklı olmak zorunluluğu yoktur. Bir konu hakkında üretilme zorunluluğu olmayan düşüncelerdir. Düşünce hiçbir sorumluluk gerektirmez ağırlıkta görüneni veya geneli yorumlamaktan ibarettir. Fikir, vizyonerlik, farklılık, farkındalık  ve aynı zamanda sorumluluğu da içinde barındırır.

İnovasyon yeni, farklı ve değişik fikirler üretmek ve bu fikirleri hayata geçirmektir. Bu fikirlerle bir soruna çözüm olabilir, yeni bir sorunun ortaya çıkmasını engelleyebilir ya da sorunun yeni sorunlar doğurmasını engelleyebilirsiniz.

Son yıllarda inovatif  düşünme ve inovasyon yaratmak çok sık duyduğumuz olgulardır. Hatta bazı kurumsal firmalarda inovasyon hedefli departmanlar bile kurulmuş durumda. Burada önemli olan fikir üretmek değil, bu fikri hayata geçirmektir. İnovasyon dediğimizde genellikle aklımıza bir ürün gelebilir. “İnovatif ürün” terimi ile birlikte aklımıza yerleşmiştir bu kelime. Halbuki bu tam anlamıyla fikir üzerine yoğunlaşmıştır.

İnovasyonda illa ki olmayanı oldurmaya çalışmanız gerekmez. Varolan  bir çalışmayı daha iyi  hale getirmek veya kullanımını değiştirmek bir inovasyondur. Mesela biz danışmanlar ve koçlar da inovasyon düşünme sistemine göre çalışır ve danışanlarımıza bu doğrultuda destek sağlarız. Hele ki bizler olayların tamamen dışında kalıp ikinci  göz olabildiğimiz için fikir ve inovasyon düşünme ile yaratıcılık sağlamak daha hızlı olabiliyor.

İnovatif düşünme ise bilgiyi yararlı ve ekonomik olarak toplumun yararına dönüştürme şeklidir. Bu nedenle teknik, sosyal ve ekonomik olarak bir takım süreçleri kapsar. Bunu yapmak için de girişimci ruhu olan, yeniliklere açık, kendimizde değişime istekli, bir kültür olup olmadığını sorgulamamız gerekiyor.

Eğitim sistemimizin analitik düşünme yeteneğini yok eden bir sistem olması da fikir üretemiyor olmakta çok etken. Test usulü bir sistemden gelen gençler şimdi birçok yerde orta yada orta üstü yönetici konumunda. Daha henüz  bu yıl üniversite sınavlarında açık uçlu soru tipine geçiliyor.

Japonya’da öğrencilere 11 yaşına kadar hiç sınav yapılmadığını üretken ve yorumlama  taraflarının körelmemesi için bu uygulamayı  yaptıklarını biliyor muydunuz? Tüm yaratıcı üretimlerin bu sistemin getirdiği bireylerden çıkmasına tesadüf yada disiplinli kültür yapısı  yada DNA torpili demek mümkün mü ?

Nereye kafamızı çevirsek iç çeken ve gülümsemek için büyük nedenler arayan insanlar görüyorum.

“Daha iyi nasıl olur” diye içinizden tekrar ederseniz, bir süre sonra yeni fikirler kafanızda uçuşmaya başlar.

Yaşadığımız şu sıkıntılı dönemlerde iki şeye çok ihtiyaç var. Biri motivasyon diğeri yararlı fikirler. Üzülmek ve beklemek tıpkı düşünce sahibi olmak gibi sorumluluk gerektirmeyen nötr hallerdir. Oysa ki umudu bırakmadan yeni fikirlere yoğunlaşmak çok zor mu dersiniz? Emin olun odaklanmış bir zaman dilimde her gün kısa aralıklarla “Daha iyi nasıl olur” diye içinizden tekrar ederseniz, bir süre sonra yeni fikirler kafanızda uçuşmaya başlar.

Pozisyonumuz ne olursa olsun var olan şeyler hakkında genel kabul veya gerçeklere yönelik düşüncelerimizin olması yeterli olmadığı gibi bir işe de yaramadığını hepimiz görüyoruz. Bu dönemlerde sıkışmışlık duygusu ile birlikte daha çok yeni fikre farklı bakış açılarına ihtiyacımız var. Ezberleri bozmanın  tam zamanı. Çünkü yaşadığımız sıkıntılar nasıl olağanüstü ise düşüncelerimiz de olağanüstü kısmını aşıp fayda sağlayan, bir amaca yönelik fikirlere dönüşmelidir.

BİR YORUM YAZIN

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.