Patronun kamyonu
Patronun kamyonu
2002 yılının sonbaharında Karadeniz’de meydana gelen trafik kazası haberi, patronun gazetedeki üst düzey yöneticisini fena halde kızdırmıştı.
Asık suratıyla girdiği yazıişleri servisinde elindeki gazeteyi fırlatıp attı. ”Sizden gazeteci filan olmaz nankörler” diye bağırıp doğru Genel Yayın Müdürü’nün odasına girdi.
Tüm redaktörler merakla önündeki gazete sayfalarını incelemeye koyuldu. Hangi haber, patronu kızdırmıştı?
Bir tashih hatası filan mı vardı?
Aradık, taradık bir hata bulamadık
Koskoca medya patronunu kızdıran haberin ne olabileceğini düşünürken içimizden biri:
“Arkadaşlar patron fena kızmış, şimdi bu öfkeyle gazeteyi bir kapatırsa hepimiz işsiz kalırız” diyerek söze girdi.
Doğru bir yaklaşımdı… Patronun günlük yayın yapan 3 ulusal gazetesi, iki büyük TV kanalı, bir haber kanalı, bir o kadar radyosu, ekonomi, teknoloji, magazin dergileri vardı. Gazetelerden birini kapatması patrona koymaz ama çalışanlarını o kriz günlerinde işsiz bırakabilirdi.
Bir arkadaşımız, patronu kızdıran haberin magazin sayfasında olabileceğini söyledi, diğeri “Galiba TV sayfasında grup kanallarının yerini beğenmemiş olabilir” diyerek tahminini söyledi.
Ekonomi sayfasını yapan tecrübeli isim kendi sayfasından emin olduğunu belirterek manşetteki terör haberine işaret etti…
Terör haberini yazan arkadaş “Emekli zamları haberi bıktırdı, artık kimse yemiyor” diyerek karşılık verdi.
Magazinci arkadaşımız; spor sayfalarında hep Fenerbahçe haberlerinin manşette çıktığını, patronun Galatasaraylı olabileceğini belirterek “Bence spor servisi her an kovulabilir” dedi…
Spor servisinden genç bir redaktör arkadaşımız “Magazin sayfasında ‘Günün Burçları’ kısmına baktım, Aslan burcuna sürekli bir giydirme var, patronumuz alınmıştır” tahmininde bulundu, spor servisine cevap verdi.
Malum haberin ne olduğunu Genel Yayın Müdürü tüm ekibi odasına çağırınca öğrendik.
Müdürümüz gazeteyi öfkeyle açarak 3. sayfada üç sütuna giren bir kaza haberini gösterdi.
Karadeniz’de sağanak yağmurda kontrolden çıkan kamyon devrilmiş uçurumun eşiğinde asılı kalmıştı.
Parmağını kamyonun fotoğrafının üstüne koyan Genel Yayın Müdürümüz;
“Bir daha patronun kamyonlarını kaza haberlerinde kullanmayın…”
O medya grubunda bir daha ünlü marka kamyon ile Türkiye temsilcisi olduğu iş makinalarının neden olduğu kaza haberlerini asla kullanılmadı.
Patronun fabrikalarında üretilen kamyonların, acentelerde sergilediği ithal iş makinalarının satış rekorları kırdığını filan sanmayın.
Aradan 12 yıl geçti… Tüm medya grubuna TMSF el koydu… Atanan kayyumun ardından gazeteler, dergiler, TV ve radyo kanalları yeni sahiplerinin elinde küçüldükçe küçüldü.
O gün bir ulusal gazetede başlayan oto sansür, bugün kaza yaban TCDD trenlerine kadar sıçradı. Aynı gazete, aradan geçen 17 yılın ardından sadece kamyon kazaları haberini değil, Ankara ve Çorlu yakınlarında meydana gelen tren kazalarının ardından yaşanan acılarla dolu hukuki sürece dair haberleri de görmezden geldi. Kaza mağduru ailelerin feryatlarına kulak tıkadı.
Parasıyla satın aldığı gazetede, kamuoyunu yakından ilgilendiren çoğu haber; Maliye ve Hazine Bakanlığı’na ayık olmasın diye benzin, mazot, çay şeker zamları haberleri verilmiyor, Çalışma Bakanlığını gaza getirmek için, işsizlik verileri yerine çalışanların sayısı manşete çekiliyordu. Özel okullar dökülürken, iflas edilirken Milli Eğitim Bakanı’nın morali bozulmasın diye hiç bahsedilmezken, Sağlık Bakanı bu haber yüzünden strese girer gerekçesiyle depresyon ilaçlarının satışındaki yüzde 400’lük artış çöpe atılıyor, SGK’lıların sürekli artan katkı payları gizleniyordu.
Dışişleri Bakanı’mız Mevlüt Çavuşoğlu’nun Ege meselesinde elini güçlendirmek isteyen basınımızın, Türk adalarına çöreklenen Yunanlıları görmezden gelme huyunu bir kenara not etmek lazım. Milli Duruş böyle olmalı zaten.
Gerçek haberlerin yerini sanal ve yalan dolu müjdeler doldurdukça tirajlar düşüyor. Gazetelerin yerlerde sürünen satış rakamları yine sahte tiraj raporlarıyla önce devlet kurumları, ardından da okurlar kandırılıyor. Ama patronun kamyonu asla devrilmiyor. Asla!..
Mehmet Koca / İyigunler.net